Hani Akçakoca’nın adı duyulmamışsa; yazık olur. İstanbul, Ankara’nın iki arada bir derede, fırtına ve sakin rüzgar arasında bırakılmış, ne zaman gitsem o bildik akışını bulduğum kıyı köyü. Gidersen, hem kısa kal hem uzun kal; fark etmiyor. Ne kadar vakit ayırırsan ayır, bir köşesini de bırakmadan ayrılmak istemiyorsun işte. Evet, Akçakoca'da gözüne takılmadan geçemeyeceğin birkaç yer var:
Denizle iç içe geçmiş bir yapının hikayesi kolayca unutulmaz. 13. yüzyıl Cenevizliler diyorlar, koruma desen koruma, manzara desen Karadeniz’in o maviyle dost yüzü. Buradan bakıyorsun; uçsuz bucaksız deniz.
Akçakoca’nın sırtında yükselen doğa. 11 kilometre mi, ne uzaklıkta diyorlar; bir adım atıyorsun ve bir yerler kaybolmuş gibi. Hani derler ya, suyun sesi dinlenir diye, işte tam o nokta. İstersen yürüyüş yap, istersen serin sulara bırak kendini. Çevresinde, o yemyeşil halisiyle ormanlar.
Yeraltında saklı, binlerce yılın ipuçları. Şehirden 8 kilometre uzakta; ama o dingin havasını içine çekince, astım mı desem yorgunluk mu, sanki hepsine iyi gelir gibi. Sarkıtlar, dikitler ve o serin keşif atmosferi.
Deniz kokusu olmadan Akçakoca olur mu? Çuhallı Plajı, Akkaya Plajı – sanki Karadeniz, burada daha temiz ve daha kendinden emin. Çocuklarla vakit geçirmek için de, dalgaların sesini dinlemek için de.
Otantik Karadeniz havası – köy havası, eski taş evler ve yeşil, bolca yeşil. Buraya gitmişken köylülerin elleriyle yaptığı ne varsa kaçırma, hele ki pazar varsa, taze, yerel ne varsa.
Yeşilin başka bir yüzü – Cumayanı Mesire Alanı. Günlük şehir havasından uzaklaşmış; piknik mi yaparsın, gölgede uyur mu, temiz havayı içine çeker mi… ne yapsan her şey güzel. Yürüyüş parkurları da var; doğanın koynunda vakit geçirme fırsatı. Özellikle aileler ve doğaseverler için tam bir huzur noktası.
Akçakoca Neyi ile Meşhur?
Şimdi diyeceksin ki, Akçakoca’yı nesiyle anmak gerek? Ceneviz Kalesi desem, akla ilk gelen o. Denizin bu sahilde bıraktığı serin hava, Melengüçceği tatlısı gibi bir tatla bütünleşiyor. Bir de çevredeki doğal güzellikler, hele o temiz plajları var ya…
Akçakoca'da Nereler Gezilir?
Akçakoca’ya gittin mi? Bırak, ayakların seni götürsün – Ceneviz Kalesi, Aktaş Şelalesi, Fakıllı Mağarası, Akçakoca Plajları ve Hemşin Köyü. Daha ne sayayım, Cumayanı Mesire Alanı ve Akçakoca Merkez Camii de var.
Akçakoca Hangi Mevsimde Gidilir?
Akçakoca’ya gitme zamanını kim bilebilir? Burası her daim güzel – yazın dalgaların keyfi, ilkbahar ya da sonbaharda doğayla baş başa kalmak. Kışınsa sessiz, sakin; tatilin huzur olduğu bir yer.
Akçakoca’dan Ne Alınır?
Geldin mi, götürecek bir şeyler bak. Melengüçceği tatlısı, yöresel bal, reçel, el emeği ahşaplar, dokumalar… bir de taze meyve sebze pazarı varsa kaçırma. Damağında, elinde buranın hatırası kalsın.
Akçakoca’da Yüzülür mü?
O kadar plajı var; denizi masmavi, tertemiz. Çuhallı Plajı, Akkaya Plajı… hem yüzmek isteyenler hem de çocuklarla güvenle vakit geçirmek isteyenler için birebir.
Akçakoca Denize Girilir mi?
Karadeniz’in serin sularında yaz boyu denize girmek mi? Akçakoca tam yeridir. Plajları geniş, güvenli, temiz – serinlemek isteyenler için.
Melengüçceği Tatlısı Nerede Yenir?
Melengüçceği tatlısını tatmadan dönmek olmaz. Çoğu pastanede, restoranda bulursun; özellikle şehir merkezindekilerde bir dene.
Düzce'nin En Güzel İlçesi Neresi?
Düzce’de hangi ilçe öne çıkar diye sorarsan, Akçakoca derim. Tarihiyle, doğasıyla, deniziyle; Karadeniz’in huzurlu kasabası olarak kendini gösterir.
Akçakoca Tatil İçin Nasıl Bir Yer?
Deniz, doğa, tarih bir arada; tatil için aranan her şey. Deniz kenarında huzur, yeşilin her tonunda dinlenme. Ne çok kalabalık, ne de ıssız. Mükemmel bir köşe.
Akçakoca’da Hangi Balık Yenir?
Karadeniz’in taptaze balıkları. Hamsi, palamut, istavrit, mezgit; her biri burada tadılacak. Restoranlarda, deniz kenarında bir masada taptaze balıkla günü bitir.