Anamur, Mersin’in adeta saklı bir mücevheri. Tarihin derin izleri ve doğanın en saf güzellikleriyle dolu bu şirin ilçe, keşfetmeyi sevenler için gerçek bir hazine. Gelin, Anamur’un cazibesine kapılalım!
Mamure Kalesi, deniz kıyısına kurulmuş bir zaman yolculuğu. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı’nın ayak izlerini taşıyan bu kalede, surlardan Akdeniz’in mavisine bakarken, tarihle aranızda bir bağ kurduğunuzu hissedeceksiniz. Kalenin duvarları bile konuşuyor!
Tarihe bir pencere açmak isterseniz, Anemurium Antik Kenti sizi bekliyor. Roma döneminden kalma tiyatrolar, hamamlar ve mozaikler arasında gezinirken, bir yandan da “Acaba bu taşlar neler görmüş?” diye düşünmeden edemeyeceksiniz.
Deniz, kum ve güneş üçlüsünü mi özlediniz? Çıtak Plajı, sakinliği ve tertemiz deniziyle sizi bekliyor. Burası adeta “Şehirden biraz uzaklaşalım ama çok da uzak olmasın” diyenlerin yeri!
Anamur’un tepesine çıkıp, ayaklarınızın altına serilen o büyüleyici manzarayı bir kez görmek, hayatınız boyunca unutamayacağınız bir anı olacak. Azıtepe, doğa yürüyüşleri yapabileceğiniz ve gözlerinizi manzaraya doyurabileceğiniz bir cennet köşesi.
Serin sulara dalmak, doğanın kollarında huzur bulmak istiyorsanız Dragon Çayı tam size göre. Piknik sepetinizi kapın, bu doğa harikasının tadını çıkarın. Huzur dediğin, işte burada.
Biraz gizem, biraz doğa harikası mı? Köşekbükü Mağarası’na adım attığınızda, sarkıt ve dikitlerin büyüsüne kapılacaksınız. İçerideki o serin hava ve mistik atmosfer, keşfetmeyi sevenleri kendine çekiyor.
Roma dönemine ait bu köprü, tarih kokuyor! Göksu Nehri üzerinde yer alan Alaköprü, mimarisi ve tarihi dokusuyla sizi zamanın ötesine taşıyacak. “Tarihe bir dokunup geçeyim” derseniz, buraya mutlaka uğrayın.
Anamurium Antik Kenti’nin bir parçası olan Nekropol, antik mezar yapılarıyla dikkat çekiyor. Mezarların arasında dolaşırken, eski zamanlarda yaşam ve ölümün nasıl anlam bulduğunu düşüneceksiniz.
Anamur’un tarihi ve kültürel zenginliklerini görmek isterseniz, Anamur Müzesi sizin için bir kapı aralıyor. Arkeolojik eserler arasında gezinirken, bu kadim toprakların ne hikayeler barındırdığını hissedeceksiniz.
Anamur, muzuyla ünlü desek az kalır! Buradaki muz, ince kabuğuyla ve şeker gibi tadıyla kalbinizi fethedecek. Ayrıca tarihi yerler ve doğal güzellikler de Anamur’un vazgeçilmez cazibeleri arasında.
Nereler gezilmez ki! Mamure Kalesi’nin büyüsüne kapılabilir, Anemurium Antik Kenti’nde tarihle kucaklaşabilir, Çıtak Plajı’nda denizin tadını çıkarabilir ya da Dragon Çayı’nın serinliğinde huzur bulabilirsiniz.
Burada deniz ürünleri başrolde! Taptaze deniz mahsulleri, zeytinyağlılar ve tabii ki tatlı Anamur muzu sofranızda sizi bekliyor. Ayrıca yöresel kabak tatlısı ve tandır kebabı gibi lezzetleri de denemeden dönmeyin derim.
Tabii ki Anamur muzu ve muzdan yapılan her türlü ürün! Bunun yanında el yapımı hediyelikler, zeytinyağı ve yöresel lezzetler de bavulunuzda mutlaka yer bulmalı.
Mersin ile Anamur arası yaklaşık 230 kilometre. Araçla rahat bir yolculukla 3-4 saat içinde bu doğa ve tarih cennetine ulaşabilirsiniz.
Anamur, Mersin’in bir ilçesi, ama Antalya’ya da oldukça yakın. Gazipaşa ve Alanya gibi popüler Antalya ilçeleri de komşusu.
Türkiye’nin en önemli muz üretim merkezi! Her yerde muz bahçeleri göreceksiniz. Ayrıca zeytin ve narenciye üretimi de oldukça yaygın.