1. Grand Place (Grote Markt)
Brüksel’in kalbi Grand Place, adeta zamanın durduğu bir sahne gibi. Tarih kokan binalar, göz alıcı Belediye Binası ve Brüksel Şehir Müzesi, her köşede bir hikaye fısıldıyor. Akşam saatlerinde meydanın ışıkları yanıp sönmeye başladığında, sizi büyüleyen bir atmosfer oluşuyor. Burada durup derin bir nefes alırken, içinizdeki tarih tutkusu uyanacak!
2. Atomium
Bir demir kristalinin 165 milyar kat büyütülmüş hali olan Atomium, Brüksel’in gözdesi! Yüksekliğiyle gökyüzüne selam duran bu yapı, 1958 Dünya Fuarı’na ev sahipliği yaptı. İçinde dolanan sergilerle dolu yedi küre, adeta bir bilim kurgu filminden fırlamış gibi. En üstteki küreye çıktığınızda, Brüksel’in 360 derece panoramik manzarasıyla göz göze geleceksiniz. Bu manzara, fotoğraf koleksiyonunuzu zenginleştirecek!
3. Manneken Pis
Brüksel’in şirin ve cüretkâr ruhunu temsil eden Manneken Pis, tam anlamıyla bir yerel kahraman. Küçük çocuğun sevimliliği, şehrin mizahını gözler önüne seriyor. Farklı kostümleriyle giydirilen bu neşeli heykel, belirli günlerde eğlenceli kostüm partilerine ev sahipliği yapıyor. Onunla selfie çekilmeden Brüksel’den ayrılmayın!
4. Kraliyet Sarayı (Palais Royal)
Belçika Kraliyet Ailesi’nin ihtişamlı ikametgâhı olan Kraliyet Sarayı, yaz aylarında ziyaretçilere kapılarını açıyor. Sarayın muhteşem odalarında dolaşırken, kendinizi bir zaman yolcusuna dönüştüreceksiniz. Bahçesinde yapacağınız kısa bir yürüyüş ise zihninizin ferahlamasına yardımcı olacak. Gözlerinizi kapatın, belki bir kraliyet balosuna davet edileceksiniz!
5. St. Michael ve St. Gudula Katedrali
Gotik mimarinin başyapıtı olan St. Michael ve St. Gudula Katedrali, Brüksel’in manevi kalbini oluşturuyor. 13. yüzyılda inşa edilen bu görkemli katedral, göz alıcı vitrayları ve etkileyici iç mekanıyla sizi büyüleyecek. İçeri girdiğinizde, kalbinizin huzur bulduğu anlarla dolu bir yolculuğa çıkacaksınız. Dikkat, burada ruhunuzun derinliklerine yolculuk yapabilirsiniz!
6. Avrupa Parlamentosu
Avrupa’nın kalbinde yer alan Parlamento, politik merakınızı gidermek için mükemmel bir durak. Burada, Avrupa’nın tarihi ve işleyişi hakkında interaktif sergilerle dolu bir yolculuğa çıkabilirsiniz. İçeri girdiğinizde, Avrupa’nın dinamik siyasi atmosferine kapılacak, kendinizi bir tartışmanın ortasında bulabileceksiniz.
7. Müzeler Bölgesi (Mont des Arts)
Sanatseverlerin cenneti olan Mont des Arts, Belçika Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi, Magritte Müzesi ve Müzik Aletleri Müzesi gibi önemli noktaları bir araya getiriyor. Burada sanatın büyülü dünyasında kaybolacak, her sergide yeni bir keşif yapacaksınız. Renklerin dansı, ruhunuza enerji katacak!
8. Cinquantenaire Parkı ve Zafer Takı
Cinquantenaire Parkı, yeşil alanları, göletleri ve yürüyüş yollarıyla şehrin dinlenme alanı olarak öne çıkıyor. Parkın kalbinde yükselen Zafer Takı, Belçika’nın bağımsızlığının 50. yılını onurlandırıyor. Burada yürüyüş yapabilir veya Autoworld Müzesi ile Kraliyet Sanat ve Tarih Müzesi’ni keşfedebilirsiniz. Bu park, piknik yapmanın ve doğanın tadını çıkarmanın en güzel adresi!
9. Galeries Royales Saint-Hubert
Zarafetin ve lüksün buluşma noktası olan Galeries Royales Saint-Hubert, Avrupa’nın en eski alışveriş galerilerinden biri. Burada zarif kafelerde bir kahve yudumlayarak, tatlı dükkanlarında kendinizi şımartmayı unutmayın. Adeta bir film setindeymiş gibi hissedeceğiniz bu tarihi mekanda dolaşırken, Brüksel’in şıklığını içten içe hissedeceksiniz.
10. Sablon Mahallesi Sanat galerileri
Sablon Mahallesi, antikacılar ve şirin butiklerle dolu bir hazine. Özellikle hafta sonları kurulan antika pazarı, eski zamanların büyüsünü arayanları cezbeder. Ayrıca, Notre-Dame du Sablon Kilisesi’nin gotik mimarisi, iç mekanındaki zarafetiyle hayranlık uyandırıyor. Bu mahallede kaybolun ve geçmişle yüzleşin!
Brüksel'in En Meşhur Şeyi Nedir?
Brüksel, etkileyici Grand Place ve ikonik Atomium ile hafızalarda yer ediyor. Grand Place, tarihi yapılarıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde kendine bir yer bulurken, Atomium ise 1958 Dünya Fuarı’na ev sahipliği yapan eşsiz bir yapı olarak parlıyor. Brüksel’in ruhunu yansıtan bu simgeleri görmek, seyahatinizin en unutulmaz anlarından biri olacak!
Brüksel'i Gezmek İçin Kaç Gün Yeterli?
Brüksel’i keşfetmek için 2-3 gün ideal bir süre. Bu süre zarfında şehrin en önemli turistik noktalarını, müzelerini ve gizli köşelerini keşfederken, kentin lezzet duraklarında da molalar vermeyi unutmayın! Hem gezip hem de yerel tatların keyfini çıkarırken, gözlerinizi dört açın, çünkü her köşede sizi bekleyen yeni bir sürpriz var!
Brüksel Hangi Aylarda Gidilir?
Brüksel, her mevsim ziyaret edilebilecek bir şehir. Ancak bahar (Nisan-Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Ekim) ayları, ılıman iklimi ve çeşitli etkinlikleriyle en ideal dönemlerdir. Yaz aylarında (Haziran-Ağustos) hava sıcak ve turist yoğunluğu oldukça fazladır. Hangi mevsimde giderseniz gidin, Brüksel’in büyüsü sizi saracak!
Brüksel'de Ne Var?
Brüksel, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dolu bir hazine:
Brüksel'de Ne Yenmeli?
Brüksel’de tatmadan dönmemeniz gereken lezzetler arasında:
Brüksel Hangi Yemeği Meşhur?
Brüksel’in en meşhur yemeği kesinlikle moules-frites! Bu lezzetli midyeler, çıtır patates kızartmalarıyla birlikte servis ediliyor. Her lokmada Brüksel’in deniz ürünleri kültürünü hissedeceksiniz. Midyeleri yerken, bir Belçikalı gibi “Çok lezzetli!” diyeceksiniz!
Belçika Neyi ile Ünlüdür?
Belçika, çikolata, waffle, bira ve dantel gibi dünya çapında ünlü lezzetlerle dolup taşıyor. Ayrıca Avrupa Birliği’nin merkezi olması dolayısıyla da büyük bir öneme sahip. Belçika’ya gittiğinizde, bu lezzetleri tatmayı asla unutmayın!
Tatilox Turizm Acenteliği Organizasyon İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi © 2023
