Doğu Ekspresi’nin cazibesine kapılıp da, Erzurum ve Kars’a doğru yola çıkan herkes, kışın bu yolculuğun bambaşka bir anlam taşıdığını söyler. Bir yanda Anadolu’nun beyaz örtüsü, diğer yanda geçmişin izleriyle dolu kentler... Hayatına bir mola verip ruhunu dinlendirmek isteyenler için burada doğa, kültür ve tarih iç içe. Başka nerede böylesi bir manzarayı camın arkasında izleyerek, daldan dala konan bir masal dünyasına yolculuk eder insan?
Ankara’dan başlayan bu yolculuk, yaklaşık 24 saat sonra Erzurum ve Kars’a varıyor. Tren, tüm ihtişamıyla karlı dağların arasından geçerken pencereden süzülen görüntüler sanki duruyor da, siz akıyormuşsunuz gibi bir his... Yataklı vagonda konforun tadını çıkarabilir ya da maceraya atılıp pulman vagonlarda diğer yolcularla tanışabilirsiniz; çünkü yolculuk bazen paylaştıkça güzelleşir.
Erzurum: Tarih ve Lezzetin Buluştuğu Yer
Erzurum’a vardığınızda, sizi Selçuklu’nun izlerini taşıyan Çifte Minareli Medrese karşılayacak. Şehir, adeta açık hava müzesi; Üç Kümbetler’den Palandöken’e uzanan her noktada tarihi koklarsınız. Erzurum’da damakları şenlendiren cağ kebabını ise yemeden gitmek, bu yolculuğu eksik bırakmak olur! Etin baharatla harmanlanıp odun ateşinde pişirilmesiyle elde edilen bu tat, soğuk havada içinizi ısıtır, başka yerde bulamayacağınız bir deneyim sunar.
Kars: Tarihin Kollarında Bembeyaz Bir Şehir
Erzurum’dan Kars’a doğru ilerlerken artık nihai durağa yaklaşırsınız. Kars’ın merkezi, Baltık mimarisine ait taş binalarla dolu; bu yapılar, 1800’lerin sonlarından günümüze kalmış kartpostal misali bir atmosfer sunar. İlk durağınız, şehre yukarıdan bakan Kars Kalesi; burada beyaza bürünmüş şehir manzarasına bakmak, unutulmaz. Kalenin ardından, Kars’ın ünlü peynirlerinden kaşar ve gravyeri tatmadan dönmek haksızlık olur, zira bu peynirlerin lezzeti yöresel şartlardan gelen özel bir aroma taşır.
Ani Harabeleri: Zamanın Gölgesinde Bir Şehir
Kars’tan yaklaşık 45 dakika uzaklıktaki Ani Harabeleri, bir zamanlar pek çok medeniyetin kesiştiği bir noktaydı. Kiliseler, kervansaraylar, camiler... Her biri, geçmişin gölgesinde kalmış bir başka hikaye anlatır. Hele kışın karla örtülü Ani’de yürümek, başka bir çağın içine çekiyor insanı; kelimelerin yetersiz kaldığı o an, tarihe dokunmuş gibi hissettiriyor.
Kış Festivalleri: Çıldır Gölü’nde Şenlik
Ocak ve Şubat ayları, bu bölgenin en hareketli zamanı. Çıldır Gölü’nde düzenlenen kış festivali, hem doğa hem de adrenalin tutkunları için vazgeçilmez. Buzla kaplı göl üzerinde atlı kızak, balık avlama ve geleneksel eğlencelerle kışa renk katılıyor; her yıl, başka bir masal...
Doğu Ekspresi Seyahati için Öneriler
Doğu Ekspresi’ne kışın bilet bulmak zorlayıcı olabilir, bu yüzden erkenden ayırmak şart. Konfor arıyorsanız yataklı vagon, ekonomi istiyorsanız pulman tercihi size göre. Kalın kıyafetler ve elbette bir fotoğraf makinesi alın yanınıza, çünkü yol boyunca her manzara ayrı bir tablo gibi, öylece kaçıp gitmesin anılarınızdan.