Söğütköy, Marmaris’in kalabalığından uzaklaşmak, doğanın sesine kulak vermek ve huzur içinde kaybolmak isteyenler için saklı bir cennet gibi. Zeytin ağaçlarının gölgesinde bir öğle uykusuna dalmak, berrak denizinde bir sabah yelken açmak, burada hepsi mümkün. İşte bu köyde gezinirken karşılaşacağınız başlıca güzellikler:
Söğütköy Plajı, adeta bir huzur melodisi gibi… Zeytin ağaçlarının arasından geçip denize adım attığınızda, suyun berraklığı size bir öpücük gibi gelir. Sakin ve sessiz bir ortamda, arada bir dalga sesi ve kuş cıvıltılarıyla baş başa kalırsınız. Bu plajda kaybolmak isterseniz, şemsiye altına yerleşip, dalgaların dansını izleyebilirsiniz. Ya da belki biraz da denize girip, koyu maviyle yeşilin büyüsüne kapılmak istersiniz?
Söğütköy’ün etrafı öylesine bir yeşil denizle çevrili ki, her köşede bir doğa harikası keşfetmek mümkün. Zeytinliklerden geçen patikalarda yürürken, taze havayı içine çekmek, başını göğe kaldırıp yıldızları izlemek gibidir. Bu köyün kucakladığı doğa, sanki her adımda size “hoş geldiniz” diyor. Yavaşça yürürken doğanın seslerine kulak verin; yaprakların hışırtısı, kuşların nağmeleri, sadece size aitmiş gibi gelir. Duyularınız tazelenir, yavaşça ruhunuz arınır.
Söğütköy, Bozburun Yarımadası'nın tam kalbinde yer alıyor. Bu yarımada, deniz ve doğa tutkunları için adeta bir rüya. Sessiz koylar, sakin köyler, balıkçı tekneleri… Bozburun’un sularında kaybolmak isterseniz, tekneyle yapacağınız bir gezinti, sizi bilinmeyen koylarla tanıştıracaktır. Orada, denizle bütünleşmiş eski taş yapıları görebilir, dağların zirvesine çıkarak panoramik manzarayı izleyebilirsiniz. Huzuru, doğanın kalbinde bulmak istiyorsanız, Bozburun’a uğrayın. Ama uyaralım: Gittiğinizde dönmek istemeyebilirsiniz.
Serçe Limanı, sadece doğayla değil, tarihle de iç içedir. Burada, deniz altında kaybolan eski gemilerin kalıntıları, geçmişin sesini fısıldar. MÖ 4. yüzyıldan kalan kalıntıları görmek, geçmişe bir adım atmak gibidir. Suyun altındaki bu gizemli dünyada, sanki zamanda bir yolculuk yapıyormuşsunuz hissi uyanır. Eğer tarihe olan ilginiz büyükse, bu limanda geçirdiğiniz her an sizi geçmişin gizemli havasına bürüyebilir.
Zeytin ağaçları, Söğütköy’ün en eski dostlarıdır. Zeytinliklerde yürümek, geçmişin kokusunu duymak gibi… Her bir zeytin ağacının hikayesi, bir neslin öyküsünü anlatır. Zeytin hasadı zamanı, köylülerle birlikte ağaçlardan zeytin toplamak, yerel halkla kaynaşmanın en tatlı yolu. Zeytinyağı kokusu, adeta tüm köyü sarar. Taze zeytinyağını bardağınıza dökün, ardından yöresel ekmekle birlikte yemeye başlayın… İşte, Söğütköy’ün tadı bu kadar basit ve gerçek.
Söğüt Köyü denizi nasıl?
Söğüt Köyü’nün denizi, bir masalın sakin sularına benzer. Berrak ve huzurlu, yeşilin mavisiyle buluştuğu yerde, adeta gökyüzü suya düşer. Yavaşça akıp giden zaman gibi, bu deniz de yavaşça sizi sarar, her dalgada biraz daha huzur verir. Rüzgarın hafif esintisiyle bir başka güzel, denizin rengiyle bir başka büyülü.
Söğüt köy nerededir?
Marmaris’in büyülü köylerinden biri, Söğüt… Marmaris'in tam kalbinde, Bozburun Yarımadası'nın ucunda, yeşilin ve mavinin en güzel tonlarının bir araya geldiği noktada. Buraya giden yol, adeta bir huzur yolculuğu. Marmaris’ten ayrıldığınız anda, zamanın yavaşladığını hissedersiniz. Söğüt, her yolun sonunda bekleyen bir cennet gibi.
Marmaris Söğüt neyi meşhur?
Söğüt, sadece doğasıyla değil, zeytin ağaçlarıyla da ünlüdür. O eski zeytin ağaçları, asırlık öykülerini her dalında fısıldar. Zeytinyağı, yerel yemekler, doğanın kucakladığı bu köyün ruhunu yaşatır. Sizin için en meşhur şey, el yapımı zeytinyağından yapılmış bir yemek olmalı. Hatta belki bir zeytin dalı arasında kaybolmuş bir huzur arayışıdır.
Söğütte gün batımı nerede izlenir?
Gün batımını izlemek için Söğüt’teki en güzel yer, denizin tam kıyısındaki o saklı koylardan biridir. Bir zamanlar kayıkların bağlandığı, şimdi ise denizin tuzlu kokusunu içine çeken, huzurla dolu koylardan… Gökyüzü, turuncu ve mor bir tablaya dönüşürken, deniz de bu renkleri içinde barındırır. Huzur arayanların buluşma noktasıdır burası.
Cennet Koyu ücretli mi?
Cennet Koyu, aslında tüm güzelliğiyle ücretsiz. Ama ne yazık ki, bazı şeyler bedelsizdir; insanın ruhunu dinlendiren o sakinlik gibi. Burada, doğa size bir bedel ödetmez. Ama karşılığında, o sonsuz maviye dalmak için gereken tek şey bir adım ve biraz cesaret. Yine de unutmayın, sessizlik ve huzurun bir bedeli vardır – ruhunuza dokunması.
Serçe Koyuna nasıl gidilir?
Serçe Koyu, adeta gizli bir hazine gibi. Ulaşımı ise bir o kadar kolay. Marmaris’ten Bozburun’a doğru bir yolculuğa çıkın, sonra yönünüzü Serçe Koyu’na çevirin. Tekneyle gitmek en keyifli yolculuktur buraya. Denizin üzerinde süzülen teknelerle, bu masal koyuna adım atarken, sanki dünya durur. Dalgaların dansını izleyerek varırsınız oraya, her adımınızda doğanın gücünü hissedersiniz.
Söğütte deniz var mı?
Söğüt’ün denizi, yokmuş gibi sessiz ve derin. Evet, burada deniz var. Ama o deniz, insanı sakinleştiren, üzerine serilen bir huzur gibi. Plajda, deniz kıyısında sıcacık bir gün geçirirken, zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız. Akşam olduğunda, denizin en güzel haliyle buluşursunuz. Suyun serinliği, yavaşça girmeyi teşvik eder. İşte bu deniz, adeta içinizdeki huzursuzluğu alır.
Marmaris Söğüt Köyüne nasıl gidilir?
Söğüt Köyü’ne, Marmaris merkezinden çeşitli yollarla ulaşabilirsiniz. Birçok dolmuş, bu huzurlu köye sizi götürür. Ama ben size daha güzel bir öneri vereyim: Kiralayın bir aracı, her köyün etrafında size anlatacak bir hikayesi olduğunu unutmayın. Yolculuğun her adımında, doğanın size sunduğu manzaralarla bir başka huzur bulacaksınız. Köye gidiş, yolun sonu değil, başlangıcıdır aslında.
Bozburun’da nerede denize girilir?
Bozburun’un denizini bulmak, adeta bir keşif gibi. Birçok küçük koy, sessizce sizi içine alır. Fakat en çok tercih edilen koy, Cennet Koyu’dur. Sıcak kumlar, serin denizle buluşur ve her dalga, huzuru size taşır. Bozburun’un koyları, kalabalıklardan uzak, masalsı bir deneyim sunar. O yüzden, nerede denize gireceğinizi bilmeden önce, o koylardan birine adım atın, ruhunuzun nasıl okşandığını hissedeceksiniz.
Marmaris Söğüt Pazarı hangi gün?
Söğüt’ün pazar günü, köyün yaşayan ritmini takip eder. Pazara, her şeyin taze ve doğal olduğu bir günde gitmek gerekir. Burada yerel üreticilerin sesleri duyulur, el yapımı zeytinler, ev yapımı reçeller, taze meyveler sıralanır. Bu pazarda kaybolmak, bir zamanlar köyde yaşayanların öykülerine kulak vermek gibidir. Söğüt Pazarı genellikle çarşamba günü kuruluyor. Yavaşça gezin, her köşe size bir parça huzur bırakacaktır.
Tatilox Turizm Acenteliği Organizasyon İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi © 2023
