Midilli, Ege'nin kuzeydoğusunda, geçmişin izlerini günümüze taşıyan, tarihi ve doğayı aynı potada eriten bir ada. Yunanistan'ın en büyük üçüncü adası. Buraya gelince, seni bekleyen ne mi? Masmavi plajlar, tarihi dokular, lezzet dolu sofralar ve o sıcak Ege rüzgarı... Hem huzur bulacağın hem de keşfe doyacağın bir yer. İşte Midilli’de görülmesi gereken yerler:
Midilli Şehri (Mytilene)
Adanın başkenti. Bir tarafta tarihi kaleler, diğer tarafta Ege Denizi. Midilli Kalesi’ne çıkıp bir soluk al, Ege'ye doğru bak ve o serin rüzgarı hisset. Bizans'ın izlerini taşıyan bu kale, şehirdeki tüm manzarayı ayaklarının altına seriyor. Ermou Caddesi ise başka bir dünya. Geleneksel tavernalar, müzeler... Yürürken tarihle iç içe olduğun bu sokaklarda kaybolmak an meselesi.
Adanın kuzeyinde. Molivos Kalesi, Osmanlı döneminden kalma, tepeye kurulmuş bu kale bir yandan tarihi fısıldıyor, diğer yandan deniz manzarası ile büyülüyor. Daracık sokaklarda, taş evlerin arasında gezip kaybolmak, her köşe başında bir sürprizle karşılaşmak Molivos’ta sıradan bir gün.
Bir kayanın tepesine kurulu Panagia Glykofilousa Kilisesi, adeta bulutların üzerinde. 114 basamakla ulaşılıyor buraya. Bir yandan denizi izleyip bir yandan da ruhunu dinlendir. Petra'nın plajları ise tam kafa dinlemelik. Gün batımında burada olmak bir başka güzel.
Roma döneminden kalma bu kaplıcalar, hem tarih kokuyor hem de bedenini tazeliyor. Mineraller açısından zengin, kaslarını gevşetirken tarihi hissedeceksin. Sıcak suyun verdiği huzuru bulduğun bu yerden, doğanın ortasında yeniden doğmuş gibi ayrılacaksın.
Sappho’nun memleketi... Burası deniz, tarih ve huzurun kesiştiği yer. Antik tiyatrolar, tapınak kalıntıları... Eressos, sadece bir plaj tatili değil, aynı zamanda tarihle iç içe bir deneyim sunuyor.
Fosil ormanlarıyla ünlü Sigri’de zamanın izlerini sür. Doğa Tarihi Müzesi, adanın jeolojik geçmişini gözler önüne seriyor. Volkanik patlamalar, fosilleşmiş ağaçlar... Sigri sahili ise bu keşfi tamamlayan bir başka güzellik.
Ouzo’nun başkenti... Burada her köşe başında bir ouzo fabrikası bulabilirsin. Tadına bakmadan ayrılmak olmaz. Deniz ürünleri eşliğinde ouzo... Plomari’nin plajları ise cabası. Yaza damgasını vuracak anılar biriktirmek için ideal.
Zeytin ağaçlarıyla çevrili bu köy, dağların eteğinde saklı bir vaha gibi. Geleneksel el sanatları, seramikler, ahşap oymalar... Agiassos, Yunan köy hayatını yakından tanımak isteyenler için bir cennet.
Ouzo ve zeytinyağı... Anason kokusu eşliğinde bir Yunan gecesi hayal ediyorsan, doğru yerdesin. Midilli’de zeytinyağı da dünya çapında ün kazanmış. Mis gibi Ege sofraları burada kurulur.
En az 3-4 gün ayır, her köy, her plaj, her tarih kokan yapı seni bekliyor. Ama acelem var dersen, 2 gün de yeter.
Molivos’un taş sokakları, deniz manzarasıyla yarışır. Ama Petra da manzarasıyla kalpleri çalar.
Mytilene’yi gez, kale, müze, tavernalar... Kıyı boyunca yürüyüp gün batımında plajda serinlemeyi ihmal etme.
Deniz ürünleri, saganaki, ouzo mezeleri... Hele o taze ahtapot, kalamar... Midilli'de her lokma Ege’nin tadını taşır.
Ouzo, zeytinyağı, seramikler ve yerel sabunlar... Hediye de olur, kendine hatıra da.
Diğer Yunan adalarına göre daha uygun. Ama tabii, her bütçeye göre değişir.
Gezilir, ama köy köy dolaşmak istiyorsan bir araç kiralaman işini kolaylaştırır.
Mayıs-Ekim arası ideal. Yazın kalabalık ama deniz bir harika.
Midilli, Santorini ve Mykonos’la yarışır. Ama Midilli'nin huzuru bir başka.