Paris Gezi Rehberi: Işıklar Şehrinde Unutulmaz Bir Deneyim
Paris, hem büyülü hem de sıradan olmayan bir şehir; herkes bilir. Gezdiğinizde, adımlarınızda hissedersiniz bunu. Tarih var, bir yandan da romantizm sokaklarında; her adımda, hep biraz daha içine çeker insanı. Evet, çok özel bir yer. Eğer ilk kez geliyorsanız, daha çok dikkatle bakacaksınız, şehre, bir nevi “ilk görüşte aşk” denilen şey.
1. Eyfel Kulesi (Tour Eiffel)
Şimdi, Paris’te olup da Eyfel Kulesi'ne çıkmamak mı? Gündüz bir manzara, gece başka bir atmosfer. Hele bir de ışıkları yanınca. Çok daha güzel olur, herkes biliyor. Tepesine çıkarsanız, zaten anında ne demek istediğimi anlayacaksınız.
2. Louvre Müzesi (Musée du Louvre)
Louvre Müzesi denilince aklınıza hemen Mona Lisa gelir, değil mi? Ama aslında daha fazlası var. O kadar büyük ki, içinde kaybolmak bile mümkün. Tablolar, heykeller… Hepsini görmek istersiniz ama o kadar zaman var mı işte, tartışılır. Ama, burada mutlaka zaman geçirmelisiniz.
3. Notre Dame Katedrali
Notre Dame, yangın geçirdi, evet, ama hâlâ dimdik ayakta. Gösterişli, bir o kadar da ihtişamlı. Gotik mimariyle ilgilenmiyorsanız bile etkilenirsiniz. Çevresinde dolaşmak, o atmosferi solumak bile başka bir şey. İnsan burada, tarihin izini gerçekten hissediyor.
4. Şanzelize Caddesi (Champs-Élysées) ve Zafer Takı (Arc de Triomphe)
Alışverişi sevenler için, Şanzelize tam bir cennet. Ama sadece mağazalar değil, yürümek de keyifli burada. Caddenin sonuna doğru ilerlerseniz, karşınıza Zafer Takı çıkar. Yukarı çıkın ve bir de oradan bakın şehre. O kadar güzel ki... Anlatmak zor. Gözlerinizle görmelisiniz.
5. Sacré-Cœur Bazilikası ve Montmartre
Beyaz kubbeleriyle Montmartre Tepesi’nden Paris’e bakan Sacré-Cœur Bazilikası, nefes kesici bir manzara sunar size. Ama sadece manzarası değil, bulunduğu yer de ayrı güzel. Montmartre’ın dar sokaklarında gezinmek, sanatçıları izlemek de işin bir parçası. Bohem bir atmosfer, gerçekten.
6. Orsay Müzesi (Musée d'Orsay)
Eski bir tren garının müzeye dönüştüğünü düşünün, işte burası Orsay Müzesi. Monet, Van Gogh, Degas... Adını bildiğiniz, bilmediğiniz pek çok sanatçının eserleri. Modern sanat meraklıları için de, klasik sanat severler için de mükemmel bir yer.
7. Sainte-Chapelle
Vitray pencereler dedik mi, burası başlı başına bir görsel şölen. Işık oyunlarıyla içerisi adeta bir renk cümbüşüne dönüşür. Gotik mimarinin bir diğer başyapıtı. Her ne kadar küçük bir yapı olsa da, etkisi büyük.
8. Lüksemburg Bahçeleri (Jardin du Luxembourg)
Paris’in tam ortasında, böyle bir huzur bulunmaz. Lüksemburg Bahçeleri, sakin bir yürüyüş için ya da sadece oturup biraz dinlenmek için ideal. Doğa ve şehir burada iç içe geçmiş. Yeşillik, çiçekler, bir gölet; hepsi bir arada.
9. Seine Nehri Turu
Seine Nehri’nde yapılan bir tekne turu, Paris’in en güzel yüzünü keşfetmenin yollarından biri. Su üstünde yavaşça ilerlerken, Eyfel Kulesi, Louvre, Notre Dame, hepsi yanınızdan geçer. Özellikle gece yapılan turlar, ışıkların altında şehri çok daha büyülü kılar.
10. Versay Sarayı (Château de Versailles)
Fransız kraliyet ailesinin görkemini keşfetmek istiyorsanız, doğru adres Versay Sarayı. Paris’in biraz dışında yer alır ama gitmeye değer. Bahçeleriyle, salonlarıyla büyüleyici. Aynalar Galerisi ise apayrı bir deneyim. Koca bir gün burada geçer.
11. Marais Bölgesi
Dar sokaklar, şık butikler, tarihi binalar ve galerilerle dolu olan Marais, Paris’in kalbinin attığı bir yer. Bir yandan Yahudi Mahallesi’ni de gezebilirsiniz. Tarih, kültür, modernlik; hepsi burada iç içe geçmiş.
12. Pantheon
Fransız tarihinin büyük isimlerini bir arada bulmak istiyorsanız Pantheon’a gidin. Victor Hugo, Voltaire, Rousseau… Hepsinin mezarları burada. Aynı zamanda şehrin güzel bir manzarası da var kubbesinden.
13. Disneyland Paris
Çocuklar, büyükler; fark etmez, Disneyland Paris herkes için eğlenceli. Büyülü dünyalar, tematik alanlar ve renkli şovlarla dolu. Paris gezinizin biraz dışında kalsa da, bir günü buraya ayırmak keyifli olacaktır.
14. Opéra Garnier
Opéra Garnier, ihtişamlı yapısıyla tam bir mimari başyapıt. İçerideki süslü detaylar, gösterişli salonlar ve zarif dekorasyonla burası sanatın ve lüksün buluştuğu bir nokta. Mutlaka görülmeli.
Paris’te Ne Kadar Kalmalısınız?
Paris, öyle birkaç günde bitmez. Ama diyelim ki vaktiniz sınırlı, 3 gün yetmez ama idare eder. Eyfel Kulesi, Louvre, Şanzelize’yi bir güne sıkıştırın. Montmartre, Orsay ve Notre Dame’ı ikinci güne. Versay’ı ve Seine turunu ise üçüncü güne bırakın.
Paris’e Ne Zaman Gitmeli?
Bahar ayları (Nisan-Mayıs) ya da sonbahar (Eylül-Ekim) Paris’i görmek için en güzel zamanlardır. Yazın ise kalabalıktır. O yüzden, kışın soğuk ama tenhadır, sevene.
Paris’te Günlük Harcama
Paris’te harcama konusu, biraz kişisel tercihlere bağlı ama genelde 100-150 Euro arasında değişir. Şehirde yeme içme, ulaşım derken cebinizi de ona göre hazırlamalısınız.
Paris’ten Ne Alınır?
Paris’ten dönerken şarap, peynir, parfüm; makaron da olmazsa olmazlardan. Hatta, yerel butiklerde güzel hediyelikler bulma şansınız da yüksek. Yani her şey Paris'te bir hatıra olabilir.
Paris Pass Card Nedir?
Paris Pass Card, şehri gezmek için biçilmiş kaftan. Toplu taşıma, müzeler, anıtlar; hepsine erişim sağlayan bir kart. Alırsanız, rahat edersiniz. Fiyatı da yaklaşık 130 Euro’dan başlıyor.
Eğer Paris’e geliyorsanız, bilin ki her köşesi ayrı bir anı sunacak size. Hazırlığınızı yapın, çünkü Işıklar Şehri her zaman keşfetmeye değer.